Kişisel gelişim alanında “kendini iyi hissetmek, mutlu olmak, olaylar karşısında sakin kalabilmek vb. durumlar üzerinde kontrol sağlayabilmek için geliştirilen bir takım teknik ve
yöntemler günümüzde oldukça popüler hale geldi. Ruh sağlığı alanında eğitim
alarak danışanlara terapi uygulayan klinisyenlerin yanı sıra yine bu alanda
hizmet sunan kişisel gelişim uzmanları, yaşam koçları, enerji uzmanları ve
sosyal medya fenomenleri var. Gelişen ve değişen teknolojik olanaklar sayesinde
bir çok kişi hemen hemen her gün sosyal medyayı takip ederek konu uzmanlarından
ya da fenomenlerden gündelik yaşam için pratik bilgiler edinmeye ya da popüler
uygulamalara ayak uydurmaya çalışıyor. Bu uygulamalar her ne kadar belirli algoritmalar
tarafından yönlendirilmiş olsa da insanların
istedikleri bilgiye hızlı ve rahat bir şekilde ulaşabilme özgürlüğünü sağlaması
açısından değerlidir.Ancak bu durumun belli avantajlarının yanında, bazı dezavantajlarının da olduğunu
söylemeden geçemeyeceğim. Mesleğimin ilk yıllarında bu yana ebeveyn tutumları
ile ilgili bir takım hatalı inanışlar ve davranışlarla karşılaşıyorum. Sosyal
medyanın yaygınlaşması sonucunda yeni
bir anne – baba akımı ile karşı karşıya kalmış
bulunmaktayız. Sosyal medya üzerinden uzman olmayan bir takım kişilerin
yarattığı bilgi kirliliği ile birlikte, çocuğun bireysel özellikleri dikkate
alınmadan sergilenen anne baba tutumları bazı durumlarda aileyi kısır döngü içerisine yerleştirir. Bu tür bilgi kirliliği ile gelen
ailelerin bir çoğunda değişime karşı direnç
vardır. Çünkü onlar “ çocukları için en iyisini düşünen anne
babalardır ve onlar için hatalı bir şey yaptığını düşünmek o kadar korkutucudur
ki bununla yüzleşmek istemezler.” Bu durum benim için olduğu kadar bir çok
meslektaşım için de tatsız bir konudur.
Sosyal medyada ; Evlilik nasıl olmalı ? İyi bir eş nasıl olunur? Nasıl makyaj yapılır? İyi yemek nasıl olmalı? Sofra nasıl kurulur? vb. o kadar çok örnek var ki … Bu ve bunun gibi binlerce soruyu sosyal medya aracılığı ile dile getirmeye çalışan ve bu arada popüler olan çeşitli tekniklerin kullanıldığı akımlar oluşmuştur.
Bu akımlardan bazılarının dakikalar içinde popüler olup birkaç gün içinde yerini bir başka akıma bırakabildiğine tanıklık edebiliyoruz ve bir çoğumuz bu kadar hızlı değişen sanal bir dünya ile gerçek dünya arasında ilişki kurmaya çalışırken zorlanıyoruz. Bu dengeyi kuramadığımız da ise sanal dünyada kusursuzluğu sergilemeye çalışırken gerçek hayatla bağımızı zayıflatıyoruz.
Aslında bu konuda sorun olan hızlı gelişen teknolojiden ziyade bu duruma ne şekilde uyum sağladığımızdır. İstesek de istemesek de hızla gelişen bir teknoloji çağındayız ve ileride hayatımızın bir çok alanında bu teknolojiye bağlı olarak gelişmeler yaşanacağı da aşikardır. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında insanlar için en önemli kazanım , gelişen ve değişen yeni durumlar karşısında uyum sağlayabilme becerisidir.Halen geçirmekte olduğumuz pandemi sürecini düşündüğümüzde çocukların eğitiminde de uyum sağlama becerisinin kazandırılması üzerinde çalışılması gereklidir.Uyum Sağlama süreci bir anlamda evrim kavramı ile eşdeğerdir. Bu süreç hızla gelişen ve değişen yeni durumlara uyum sağlamadır.
Fiziksel özelliklerimizin ve duygularımızın evrimsel bir tarihi vardır ; evrim , içerisinde bir mantık barındırır. Bütün duyguların bir anlamı vardır ve biz bu duyguları bilinç sayesinde hissederiz. Hiç hüzünlenmediyseniz, mutluluğun anlamı yoktur size göre. Yani bulutların hüznü olmasa , yağmur neden mutlu yağsın!..Korku yoksa hayatınız her an risk altında demektir. Belli bir düzeyde stres ya da kaygı yoksa başarı için bir şey eksiktir. Problem yaşadığımız dönemler duygularımız üzerinde kontrolümüzün zayıfladığı ya da bazı duyguların kronikleştiği dönemlerdir. Aslında her iki durumda da dengenin bozulduğunu söyleyebiliriz. İnsanların çoğu hayatlarının bir döneminde bu kontrolün zayıfladığını hissedebilir ve bu süreç destek alınarak daha kolay atlatılabilir.
Sosyal medyadaki popüler akımlardan edindiğiniz bilgileri günlük yaşamınıza
uyarlarken bireysel farklılıklarımızı göz ardı etmeyelim. Her ne kadar ortak
duygu, düşünce ve değerlerimiz olsa da her bireyin kendine has özellikleri
barındırdığı bir iç dünyası vardır. Kendinizi ne kadar iyi tanırsanız kendiniz için o kadar
iyi çözüm üretirsiniz ve doğru çözümler duygularınız üzerindeki denetimi
arttırarak uyum sağlamanızı kolaylaştırır.
![]() |
Psikolog Gülşah Güven Ataşoğlu Elan Vital Danışmanlık Merkezi 0 536 562 60 88 |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder