20 Mayıs 2020 Çarşamba

EMDR

Yaşam olayları nasıl etkilemektedir? Kendi seçimlerimizle mi yoksa anılarımızın tetikledikleri ile mi yaşarız? Savaşmak mı? Uzak durmak mı? Mutlu olduğumuzda anın tadını çıkarmak mı? yoksa Mutsuz olurum korkusuyla an'ı yaşayamamak mı?

EMDR ile bugüne kadar her yaştan yaklaşık 2 milyon kişinin farklı tiplerde psikolojik rahatsızlıklarının başarıyla tedavi edilmesi sağlanmıştır. Sadece travma ile ilgili çalışmalarda %77-99 oranında başarı sağladığı bilinen güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır.

Tarihsel Gelişimi

1987 yılında Dr. Francine Shapiro parkta bir bankta otururken kendisi için üzücü ve sıkıntı veren bir olayı düşünür. Bu sırada karşısında tenis maçı oynanmaktadır. Dr. Shapiro tenis topunun her hareketini gözleriyle takip eder ve bunu yaptıkça sıkıntısında azalma hisseder. Hissedilen bu etkiye neyin sebep olabileceğini araştırmaya başlar ve göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle oldukça etkili bir yöntem olan EMDR'yi keşfetmiş olur. (TSSB üzerine ilk kontrollü çalışma Journal of Travmatic Stress, 1989)

Bu tarihten itibaren EMDR, terapistlerin ve araştırmacıların katkılarıyla hızlı bir şekilde gelişmiştir. EMDR travma dışında da tanı almış birçok farklı duruma özel standartlaştırılmış protokolleri bulunan bütüncül terapi yöntemidir.

Çalışma Mekanizması

EMDR hızlı göz hareketleri ve uyarılarla rahatsızlık veren anılara karşı duyarsızlaşma ve bunları yeniden işleme sürecidir. Bir deneyimle öğrenmenin gerçekleşmesi beyindeki fizyolojik temelli bir sisteme bağlıdır. Beyin yapılarından biri olan Talamusun görevi koku hariç bütün duyuları serebruma yani istemli faaliyetlerin geliştirildiği bölgelere aktarmak, bazılarına belli gecikmeler koymak, bazılarını tamamen iptal etmek ve benzeri düzenlemeler yapmaktır. Duyu organlarından gelen çeşitli bilgileri yorumlayarak hangi bölgeye iletilmesi gerektiğine veya iletilmesine gerek olup olmadığına karar verir yani filtre görevi görür. Talamus bazı durumlarda kişi daha önce travmatik bir olaydan geçmişse bilgiyi serebral kortekse iletmez, amigdalaya gönderir. Beynin bir diğer yapısı olan amigdala için "Ne olursa olsun hayatta kal" bölgesi diyebiliriz. Amigdala acelecidir, hemen ateşlenir, hemen durulur, hemen saldırır içgüdüsel olarak içinden ne geliyorsa onu anında uygular. Örneğin; deprem anında 6.kattan balkondan aşağıya atlayarak kurtulmayı düşünmek amigdala kararı diyebiliriz.

Fizyolojik temelli sistem; travmatik ya da çok fazla rahatsız eden olaylar yaşandığında bozulabilir.

EMDR yaşanan rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin ardında sağlıklı işlenmeyen veya izole edilmiş anılar olduğunu düşünür. Bu işlenmemiş anılar şimdiki zamanda ki olaylar tarafından tetiklenmektedir. EMDR bu işlenmiş anıların yeniden işlenmesini sağlar ve bilginin uyum sağlayıcı şekilde depolanmasını gerçekleştirir. Kişi artık rahatsızlık hissetmez.

EMDR Tedavisi Sonucunda


  • Kişi duygusal ve fiziksel olarak rahatlar (Duyarsızlaşma)
  • Tepkilerde farkındalık sağlanır.
  • Yeni yaşam olaylarında öğrenme ve adaptasyon kolaylaşır.
  • Dirençlilik artar.
  • Kişisel gelişime katkı sağlar.
  • Bütün işlevselliği yüksek terapi yöntemlerinde olduğu gibi EMDR tedavisinde de danışanın tedavi sürecini öğrenmesi ve bunu kendine uygulayabiliyor olması önemlidir. Kişi bu süreçte adaptif yöntemleri yaşamında uygulayarak işlevselliğini bozan problemleri de çözmüş olur.


                                                                   Arbre Du Tenere

Psikolog Gülşah Güven Ataşoğlu
Elan Vital Danışmanlık Merkezi
 0 536 562 60 88


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DİSLEKSİ

“Disleksili olmanın ne demek olduğunu asla anlayamayacaksınız. Bu alanda ne kadar uzun süredir çalışıyor olursanız olun, isterseniz çocuklar...